Eudora’nın gümüş cazibesine kapılıp gitmeyecek tek canlı yoktu evrende. Dudaklarından akan kızıl şerbet büyülüyordu herkesi. Kalbinde zekası parıldayan bu kadının avuçlarından dökülen kan dünyanın yağmuruna karışacakken, bir adamın gözleri gölge düşürdü aklına. Bir insana aşık olma fikri dehşet vericiyken gölgesi, önü ardı kesilmez bir fırtına gibi eserek zekasının ışığını söndürdü.
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.